Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. . EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. . Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. (Gülüyor. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Şimdi sekiz yaşında oldular. - Songül çok güçlü bir kadın. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. ",. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. . (Gülüyor. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. ",. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Şimdi sekiz yaşında oldular. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. - Songül çok güçlü bir kadın. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Eskiden sosyal medya mı vardı. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik.