Özgür Özel’in parti yönetimi: Dağ fare mi doğurdu?

 
Özgür Özel’in parti yönetimi: Dağ fare mi doğurdu? Özgür Özel’in parti yönetimi: Dağ fare mi doğurdu?

Ancak genel başkan Özgür Özel olduğu için, buna Özel’in yönetimi demek daha doğru. Yorulmuş, yıpranmış ve de yenilgiyi iyi yönetemeyen Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi yerini Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel ikilisine bıraktı. Dağın fare doğurduğunu söylemeye daha yakın durumdayım. Bu bağlamda ne kadar sürer, nasıl gider, ileride bir güç çatışmasına döner mi bunu şimdiden kestirmek zor ama şu an için çıkar ve amaç odaklı ortaklık olduğu kesin. Birincisi seçilen kadroların kendi nitelikleri, ikincisi de bu kadroların Saray ve de AKP kadroları ile mücadele etmek kapasiteleri. İkincisi ise şu an için CHP’de genel başkan Özgür Özel olsa da içeride bir Ekrem İmamoğlu ile kurulmuş bir yönetim koalisyonu var. CHP büyük kurultayında olması gereken oldu. Bu noktada bence iki şeyi korkmadan söylemek lazım. Misal bugün için hem Özgür Özel hem de Ekrem İmamoğlu onun ortaya çıkardığı siyasi figürler ve eğer muhalefet için umut olacaklarsa bu konuda Kılıçdaroğlu’nun rolü büyük. Bunu da iki şeye dayandırarak söylüyorum. . Bunu ben ne Erdoğan-Gül örneğine ne de Ümit Özdağ’ın dediği gibi bir eş başkanlığa benzetiyorum. Birincisi son yıllarda çok farklı yollara savrulsa da Kemal Kılıçdaroğlu CHP için önemli şeyler yaptı ve hakkı çok büyük. Bu bağlamda bu ortaklık bir şekilde CHP’nin kurultay ile seçilen parti meclisine ve de atanan merkez yürütme kuruluna da yansıdı. Bu ikisinden de farklı hem çıkara hem de ortak amaca yönelik bir iş birlikteliği.

Özgür Özel’in parti yönetimi: Dağ fare mi doğurdu?

Ancak genel başkan Özgür Özel olduğu için, buna Özel’in yönetimi demek daha doğru. İkincisi ise şu an için CHP’de genel başkan Özgür Özel olsa da içeride bir Ekrem İmamoğlu ile kurulmuş bir yönetim koalisyonu var. Dağın fare doğurduğunu söylemeye daha yakın durumdayım. Yorulmuş, yıpranmış ve de yenilgiyi iyi yönetemeyen Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi yerini Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel ikilisine bıraktı. Birincisi seçilen kadroların kendi nitelikleri, ikincisi de bu kadroların Saray ve de AKP kadroları ile mücadele etmek kapasiteleri. Bu bağlamda bu ortaklık bir şekilde CHP’nin kurultay ile seçilen parti meclisine ve de atanan merkez yürütme kuruluna da yansıdı. CHP büyük kurultayında olması gereken oldu. Bu bağlamda ne kadar sürer, nasıl gider, ileride bir güç çatışmasına döner mi bunu şimdiden kestirmek zor ama şu an için çıkar ve amaç odaklı ortaklık olduğu kesin. Bu noktada bence iki şeyi korkmadan söylemek lazım. Misal bugün için hem Özgür Özel hem de Ekrem İmamoğlu onun ortaya çıkardığı siyasi figürler ve eğer muhalefet için umut olacaklarsa bu konuda Kılıçdaroğlu’nun rolü büyük. Bunu da iki şeye dayandırarak söylüyorum. Bunu ben ne Erdoğan-Gül örneğine ne de Ümit Özdağ’ın dediği gibi bir eş başkanlığa benzetiyorum. Birincisi son yıllarda çok farklı yollara savrulsa da Kemal Kılıçdaroğlu CHP için önemli şeyler yaptı ve hakkı çok büyük. Bu ikisinden de farklı hem çıkara hem de ortak amaca yönelik bir iş birlikteliği. .